Dans'et, Seyr'et


4 Şubat 2012 Cumartesi

Feysingen

-Yalnızlığı seviyorum. En azından böyle daha iyi olduğuna kendimi ikna ettim.

Ne kadar gerçekçi bir replik değil mi? Ben yalnız değilim derler ya, oysa hiç inanılası değildir. Kimse demiyor ki sana arkadaşın yok, ailen yok, seni anlayan yok. Yalnızlık duygudur. Bazen o duyguyu özlersin, bazen o duygudan sıkılırsın. Sosyal paylaşım siteleri de bazen bu duyguları körüklemekte malesef. Bir araştırmacıya göre, facebook kullanıcılarının %30'u psikolojik baskı altındaymış. Bir arkadaşının beğeni sayısı, fotoğraf orjinalliği, yapılan yorumlar vs.nin, kendininkilerden daha iyi olması, psikolojik sorunlara neden oluyormuş. Doğru mudur? Doğrudur. Bir arada benim durumumu ya da resmimi beğenir misin gibi safsatalar bürümüştü insancıkları. İşte bunlarda "ağlanılası" kesimine giriyor. Ben en çokta kendi kişiliği ile ilgili paylaşımlar yapanlara yada kasti olarak birilerine laf atamaya çalışan tipi tiplere sinir olmaktayım. Silesim geliyor, siliyorum da.. Ben ondan ne öğrenebilirim, ne katabilir bana? Tüm bunların yanısıra , çok başarılı paylaşımlar da var. Bir haberi gazetede yahut televizyonda çıkmadan önce öğrenebiliyorsunuz. Organize işlerinde de oldukça başarılı bu feybuk'cuk. İletişimi koparıyor diyorlar ama ben buna katılmıyorum. Bazı arkadaşlarımla daha çok iletişebiliyorum. Haberdar oluyorum, benden haberdar oluyorlar. Bir de aradığını bulma mevzusu hakimdir ki gerçekten senelerce bulunmayı bekleyen dostlarımıza eriştiriyor. Bu nedenle minettarım, kurucusu sevgili Mark Zuckerberg'e !

2 yorum:

  1. cok guzel bir konuyu anlatmisin,
    bence faceboook sayesinde cogu insan ne kadar uzak olursa olsun...gorusuyorlar :)

    YanıtlaSil
  2. Kesinliklee :) ilkokul hocamla bile tekrar görüşmeye başladık, face to face :))

    YanıtlaSil